Slave to Sensation - Nalini Singh

Kitap Adı: Slave to Sensation
Seri Adı: Psy-Changeling #1
Yazar Adı: Nalini Singh
Tür: Fantastik / Yetişkin / Paranormal 
Sayfa: 352
Goodreads Puanı: 4.12

Benim Puanım: 4.5






Psy Changeling dünyasını buraya özetleyemediğim için ayrı bir yazıda anlattım. Yani kısaca bir arka plan diyebiliriz. Yazıyı buradan görüntüleyebilirsiniz. Bunun dışında ortada seri katil bir Psy var ve şekil değiştiren dişilerini avlıyor. DarkRiver (leopar) ve SnowDancer (kurt) şekil değiştirenleri bu katilin peşine düşmüş durumda çünkü katil bir leoparı çoktan öldürmüş ve bir kurdu da kaçıracak. Eh, katilin öldürmeden önce 1 hafta işkence etmek ve sonrada kurbanda birbirinin aynı uzunlukta ve derinlikte tam yetmiş dokuz kesik açmak gibi bir huyu olduğundan fazla zamanları da yok. Bunun için Lucas (DarkRiver alfası, yenilesi insan, yeni aşkım) Psylerden bilgi almak için bir ortaklık teklifiyle Nikita Duncan'a gider. Nikita ortaklıkla ilgilenmesi için kızı Sascha'yı görevlendirir ve böylece Lucas-Sacha ikilisi yeni favori çiftim olur.

Abanoz siyahı dalgalı saçlar, koyu bal rengi ten ve siyah Kardinal gözlü Sascha. Gerçi ben hep sarışın olarak canlandırmıştım ama kitaptaki anlatım bu.

İlk ana karakterimiz Sascha Duncan Kardinal bir Psy olmasına rağmen Sessizlik onda bir işe yaramamış yani kendisi diğerlerinin aksine hissedebiliyor. Ancak bunu herkesten saklaması gerekiyor çünkü Psylerde hataya yer yok. Kitabın ilerleyen bölümlerinde onun bir E Psy olduğunu öğreniyoruz. Sascha ve Lucas ilişkisinin kaçınılmaz olduğu bariz olsa da tek bir sorun var. Psyler diğerlerinin zihinsel enerjisi olmadan yaşayamaz ancak Sascha'nın zihinsel kalkanları yıkılıyor ve hatalı olduğunun ortaya çıkmasına da az kaldı. Kısacası PsyNet'ten ayrılmazsa kalkanları yıkıldığında rehabilitasyona gönderilip içi boş bir kabuğa çevrilecek ancak ayrılırsa da bir iki dakikalık acıdan sonra beyin ölümü gerçekleşecek.

İşte bu kesinlikle hayallerimin Lucas'ı <3 Yeşil göz, siyah saç. Gerçi saçın omuzlarına değmesi gerekiyordu ama olsun.

Lucas Hunter'sa DarkRiver'ın alfası ve kitabın yarısına kadar Sascha'ya hissettiği çekim ve katili bulma sorumluluğu arasında kalıyor. (Şimdi ona da hak vermek lazım: Katilin Psy olduğunu biliyorlar. Psylerde her şeyi Konsey kontrol ettiğinden, Konsey'in katilin kim olduğunu bildiğini düşünüyorlar. Hem bir Kardinal hem de bir konsey üyesinin kızı olarak Sascha'nın da katilin kimliğini bildiğini düşünüyorlar)  Yanlış anlaşılma olmasın, tüm bu süre boyunca Sascha'ya düşmanca davranmıyor. Aksine tam bir oyuncu. Sascha'nın diğer Psy lerin aksine hissedebildiğini düşününce bir tepki almak için yapmadığı şey kalmyor. Sürekli bir saçına dokunma çabası mı dersiniz, özel sorular mı dersiniz.. Yani kısacası ilk kitapta aşk yaşayacağımız başka bir alfa erkeği.

Diğer karakterlere geçmek isterdim özellikle SnowDancer alfası Hawke'ye ama neredeyse hepsinin kendi kitabı var bu yüzden şimdilik bu kadar.