Kitap adı: Obsidiyen
Orijinal Adı: Obsidian
Seri Adı: Lux #1
Yazar Adı: Jennifer L. Armentrout
Tür: Paranormal Aşk, Genç Yetişkin, Doğaüstü
Sayfa: 360
Yayınevi: DEX
Çeviren: Bilgi Nihal Zileli Alkım
Goodreads Puanı: 4.27
Benim Puanım: 4.5/5
Her şeye yeniden başlamak çok berbat.
Annemle birlikte Batı Virginia'ya taşındığımızda, kendimi sıkıcı işlere adamıştım, ta ki tüyler ürpertici yeşil gözleri ve kaslı vücuduyla yan komşumuz karşımda dikilene kadar. Ama işler tahmin ettiğiniz gibi gitmedi.
O, ağzını açtı.
Daemon hem kabaydı hem de kendini beğenmiş bir pislikti. Birbirimizden hoşlanmamıştık. Tam hikaye burada bitiyordu ki bir kazaya uğradım ve Daemon zamanı dondurarak beni kurtardı.
Yakışıklı uzaylı komşum üzerimde bir iz bırakmıştı.
Yanlış okumadınız. O, bir uzaylı. Daemon ve kız kardeşinin yeteneklerini çalmak isteyen düşmanları vardı ve Daemon'ın bıraktığı iz bütün düşmanları başıma toplamıştı.Bu korkunç durumdan canlı kurtulmak içinse tek yapmam gereken üzerimdeki uzaylı izi etkisini yitirene kadar Daemon'ın yanından ayrılmamaktı.
---------------------------o-----------------------------
Bu blogdaki ilk kitap yorumum Obsidiyen olmasa olmazdı. Kitabı ilk çıktığı zaman daha önceki blogumda yorumlamıştım zaten ancak yine de yeni bir yorum yazarak yeni bir başlangıç yapmak istedim ve bunun için de bir Kedicik ve bir Öküz'den daha iyisini bulamazdım. Bu arada kitaba 4.5 verme sebebim bir eksiklik falan olması değil, sadece serinin ilerleyen kitapları (özellikle serinin 4. kitabı olan Köken) o kadar güzel ki 5 puanı onlara saklamak istedim.
Kitaba gelirsek, anlatıcı yani Katy Swartz nam-ı diğer Kedicik tam bir kitap kurdu. Aynı zamanda blogger. İçimizden biri anlayacağınız. Babası kanserden ölünce Katy ve annesi yeni bir başlangıç için Florida'dan Batı Virginia'ya taşınıyorlar. İki gündür Batı Virginia'lı olan Katy marketin yolunu sormak için yan komşusunun kapısını çalar. İşte şu meşhur "Öküz"ün devreye girdiği nokta burası çünkü o yan komşu ta kendisi. Kapıyı açtığı andan itibaren kabalıkta sınır tanımayan Daemon'a kızımızın verdiği lakap tam olarak uyuyor olsa da, Daemon aynı zamanda hazır cevap da biri ve anında Katy için mükemmel bir lakap buluyor: Kedicik! Tek sorun babasının ölmeden önce ona hep Kedicik diye seslenmesi ve elbette bu Katy'yi daha da çıldırtmaktan başka bir işe yaramıyor. Olaylar ilerliyor ve Katy ile Dee -kendisi Daemon'un ikiz kardeşi olur- çok yakın arkadaşlar oluyorlar. Eh bu da Daemon'un sürekli etrafta olması demek. Ancak bu ikizlerin bir sırrı var: Onlar uzaylı! Tabi ki bu kadar çok yan yana takılırken bir yerde hata yapacaklar ve Katy onların bu sırrına şahit olacak.
Kitabın olay kurgusu kabaca bu. Ancak ben kitapta geçen uzaylılardan da biraz bahsetmek istiyorum. İki tür var: Arumlar ve Luxenler. Luxenler bizimkiler. Yani Daemon ve Dee'nin türü. Kendileri insan formunu almış olsalar da aslında saf ışıktan oluşuyorlar. Her zaman üçüzlerdir. Nefes almalarına gerek yoktur, ışık hızında hareket ederler, insanları iyileştirebilir, zamanı durdurabilir ve şekil değiştirebilirler. Tabi her Luxen bunları yapabilecek diye bir zorunluluk da yok. Şimdi de Arumlar. Onlar Luxenlerin tam tersi ve açıkça anlaşılacağı gibi can düşmanları. Tamamen karanlık ve gölgeden oluşurlar. Yaşamak için Luxenlerin ışığını emmeleri gerekir. Dördüzdürler. Ah, bir de her iki uzaylı türünün de insanüstü bir güzellileri vardır. Neden acaba??
Kitabı bir arada tutan ve soluksuz okutan şey elbette ki Katy ve Daemon'ın çekişmeleri. Daha ilk sayfalardan kendini belli eden bu ilişki kitabın en en en sonuna kadar sadece atışmalar ve laf sokmalarla geçiyor. Burada çevirmeni de tebrik etmek lazım. Kitap harika, yazar harika, çeviri harika, karakterler harika. Söylenecek başka ne var ki.
Bu arada ben de dahil herkesin ölüp bittiği Daemon Black'i kapakta canlandıran modelin adı Pepe Toth. Kendisi tam olarak şu arkadaş olur:
En önemli nokta hala duymayan kaldıysa diye söylüyorum, OBSİDİYEN FİLM OLUYOR!! Duyurunun ardından geçen 1,5 yıla rağmen oyuncular hakkında Jennifer'ın oyuncu seçmelerine karışmayacağı dışında bir şey yok (Tabi ki hala Pepe'yi oynatmalarını umuyorum.) Bu arada bununla ilgili Jennifer'ın yayınladığı yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Deminden beri bunu yapmamak için zor duruyorum ama şuna da bakın:
"Yep. Daemon Black is going to Hollywood.
Oh my God, my little book is in Hollywood Reporter *dies*"
Ne kadar tatlı! İki cümlede bile biricik Jen'imiz kendini belli ediyor.
Ve serinin diğer kitapları sırasıyla:
Ve serinin diğer kitapları sırasıyla:
Tabi iki de ek kitabı var:
Fark ettiğiniz gibi Shadows'ın türkçesi yok. Bu arada seri başlamadan öncesini anlatıyor. Saplantı ise biraz daha ilginç çünkü kitapta Arumların Luxenlere bakışını görüyoruz ve elbette ki Arumlarla ilgili düşüncelerimiz tarih oluyor. En azından kapaktaki arkadaş olan Hunter için.
Bir de Lux serisinin kapağında Pepe'nin yanında olan bayan Sztella Tziotziosz. Nasıl okunduğu hakkında fikri olan? Gerçek hayatta nişanlı oldukları da minik, sevimli bir detay ve ikisinin birlikte olduğu o kadar çok kitap kapağı var ve bunlara da buradan ulaşabilirsiniz.
Çenemi kapatmadan hemen önce DEX'in Obsidiyen için yayınladığı tanıtım videosuna bakmanızı şiddetle öneririm.
Bir de Lux serisinin kapağında Pepe'nin yanında olan bayan Sztella Tziotziosz. Nasıl okunduğu hakkında fikri olan? Gerçek hayatta nişanlı oldukları da minik, sevimli bir detay ve ikisinin birlikte olduğu o kadar çok kitap kapağı var ve bunlara da buradan ulaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder